VAKİT GEÇ OLMADAN

Son 2 sezonun şampiyonundan lige çok daha iyi bir başlangıç yapmasını bekliyorduk. 2 haftada alınan yek puan ve Falcao zırıltılarıyla yitirilen puanlar sonrasında, Fenerbahçe'nin 5, Trabzonspor'un 3 puan gerisine düşmek elbette sarı kırmızılı yürekler için can sıkıcı. 

Denizli ve Konya maçlarında ortaya çıkan futbol elbette tatmin edici değil ama 2 maç için de geçerli mazeretler var gibi görülmekte! Asıl sıkıntı bu, iki maçtaki puan kayıplarını kırmızı kartlara bağlayıp işin içinden çıkabiliriz. Evet Denizli'de Marcao, Konya karşısında da Seri kırmızı kart görmese idi Galatasaray 6 puana sahip bile olabilirdi ama bu durum asıl sıkıntıları halı altına süpürürdü. 

Galatasaray Diagne'nin satışını ve Falcao'nun getirilişini saha dışında geciktirince saha içinde de sorun yaşamaya başladı. İki maçta da takımın ve kulübenin motivasyon sıkıntısı çektiği hissedilmekte. 

Bunlar geçici sıkıntılar Falcao gelir dertler biter diye düşünebilirsiniz. Ama yanılırsınız. Galatasaray böyle oynarsa Falcao olsa da fark etmezdi. Öncelikli sorun orta saha. Steven Nzonzi harika bir takviye, ilk maçında uyum sorunu aştı ve toparlayıcı bir görüntü sergiledi. Jean Michael Seri için çok olumlu şeyler duyduk ama bu görüntüsü ile N'diaye'yi aratıyor. Galatasaray'ın bu mevkide daha agresif oyuncuya gereksinimi vardı. Olanca yumuşaklığına karşın gördüğü kırmızı kart akıl dışı bir hamle. Bu adam bu yumuşaklığı ile acaba kariyerinde kaç kırmızı kart görmüştür diye kendime sorarken, "Süleyman Rodop maçtan sonra Seri futbol hayatındaki ilk kırmızı kartı görmüş" dedi. 

Steven Nzonzi ile Jean Michael Seri'yi orta alanın bankosu olarak yazdık tahtaya. Yanına duruma göre Belhanda ya da Feghouli'yi koyacağız. Her koşulda bu üçlü yapı toplum rakipteyken naif kalıyor. Bu yapı topu henüz hızlı dolaştıramasa da, sağa sola akılcı aktarıyor ancak top rakibe geçti mi, geçmiş olsun. Ya rakip hata yapıp kaptırıyor ya da baskı ile karşılaşmadan Muslera'ya ziyarete kadar geliyor. Konya maçını basın tribününde izlerken bu takım kimyasının Şampiyonlar Ligi'nde ne hallere düşeceğini hayal ettim, içim sıkıldı. 

Fatih Terim maç sonrasında transferin sadece ekonomi sorunu olmadığını, UEFA Kriterlerine uyumun bir baskıya dönüştüğünü haklı olarak vurgulama gereği duydu. Ancak bazı durumlar var ki, tüm sorunlar sadece para ile çözülmüyor. Trabzonspor'un Sörloth ve Daniel Sturridge transferleri ortada, birileri sormuyor mu kendine, bu transferleri Galatasaray yapamaz mıydı?

Emre Mor ilk yarıda çok olumlu işler yapmadı ancak bir pozisyonda geriye koşup, topu rakipten çalması beni mutlu etti. Jean Michael Seri oyunda olduğu sürece bunu yapamadı. Emre Mor kazanılacak ise 90 dakika sahada tutulmalı. Üstelik Galatasaray'ın şu an mevcut kadrosu içinde, gelecek için umut vaad eden Türk statüsündeki tek oyuncu. Selçuk İnan inadı Denizli'deki yenilginin asıl nedenlerinden biri idi. Konya maçının ikinci yarısında oyuna sürülmesi de öngörüde doğru bir hamle olarak görülse de, pek doğru bir hamle değil. Selçuk'un o dakikada pas alış verişi ile takımı rahatlatması, topun Galatasaray'da kalmasını sağlamasını bekliyorsunuz. Ancak futbol Selçuk İnan'ı maalesef bırakmış. Şöyle bir şey hayal edin; ligdeki 18 takımdan tüm yabancıları çıkaralım. Sadece yerli oyuncular ile lig yapılsa Galatasaray küme düşer. Bu ligin en kötü yerli kadrosu Galatasaray'ın. Galatasaray'ın scout ekibi ve Fatih Terim'in bu konuda sadece atalet değil gaflete düşmüş olduklarını düşünüyorum. Yabancı kontenjanı düşürülsün yaygaralarının tümü Galatasaray'ın yerli rotasyonun yetersizliği nedeniyle yayılıyor. Galatasaray kaliteli yerli oyuncu bulsa bu yaygara da sona erer şüpheniz olmasın. Kimsenin Türk Futbolu'nun geleceğini düşündüğü yok, tek alçak amaçları Galatasaray'ın şampiyonluk serisini durdurmak ve Şampiyonlar Ligi gelirlerinden mahrum etmek. 

Galatasaray ekonomi, UEFA kriteri, TFF'nin tuhaf yapısına yönelik her zaman geçerli mazeretler üretebilir ve bu zorluklar ile gerçekte de karşı karşıya. Ancak Galatasaray tüm bu zorlukları mazaret üretmeden aşacak kapasiteye, yüreğe ve donanıma sahiptir. Vakit geç olmadan, havaya girmeden toparlanmalı. 

YORUM EKLE

banner48