Ne zaman patlayacağız?


Öncelikle bu saçma atmosfer hakkında tez halinde kitap yazılır!

Benim içim aşırı dolu ve başlık vererek sizlere söylemek istediklerim var.

1) Takım yapısı, transfer, Afrika kupası
2) TFF, geçen sezon ve atmosfer
3) Fatih Terim

1) Işin spor açısından bakarsak takım yapısını bozan iki önemli gelişme oldu. Bunun birincisi Onyekurunun gidişi ve takımda tutulamaması. Forvet hattında önemli işlere ve skora aşırı katkısıyla Onyekurunun olmaması büyük bir kayıp. Sadece oyuna katkısıyla değil, terbiyesiyle, kişiliğiyle ve mütevaziliğiyle herkesde büyük bir iz bıraktı. Bunun en güzel örneğide geçen takımımızı ziyaret ederken Fatih hocanın ona sarılması!
Diğer bir kayıp ne olursa olsun ne oynadıysa oynasın Fernandonun gidişi. Fernando sahada olunca belirli bir düzen vardı ve takıma düzen veriyordu. Soğukkanlılığıyla takımı rahatlatıyordu. 
Bunlarıda geçiyorum bu sezon başı geçen sezon düşündüklerimin maalesef gerçekleşmesi. Luyindama geçen sezon çok şanslıyda ve birçok pozisyonda yaptığı hatalar telafi oldu ancak savunmada her an patlıyacak bir parça olduğunu maalesef ortaya koydu. Medya hem Marcaoyu hemde Luyindamayı aşırı yüceltti ve buna özelikle Luyindamada bir anlam veremiyorum. Çok riskli çok gereksiz çalımlara girmekle  kalmıyor, bu sezon bunlara birde pozisyon hataları ve inanılmaz pas hataları eklendi. Tamam savunma halen uyanamamış ama bunuda geçiyorum ve takımın kalbi motor bölümüne geçiyorum. Orta saha.
Orta sahamıza göz atarsak yeni kurulmuş gibi duruyor. Seri ve Nzonzi katıldı ve uyumu aradı. Bu uyum süreci umarım tez aşılır ancak Serinin kırmızısıyla bu süre uzayacak gibi. Bu uyum sürecinde her aldığımız puan altın değerinde ve aşırı sabırlı olmamız lazım! Transferler ve özellikle bu iki oyuncunun temmuz sonunda gelseydi bugün bunları konuşmuyacaktık çünlü uyumlu bir orta saha hem savunmayı destekliyerek rahatlatır hemde forveti daha iyi pozisyona sokar. Orta sahamızın etkisizliğin bir diğer faktörü afrika kupasıdır. Belhanda ve Feghouli yaz boyu oynayıp az izin yapıp iki haftalık antremanla sezona girdiler. Ve özellikle Belhandada inanılmaz yorgunluk belirtileri var. Bugün Kayseri karşında bir pas hatası varki bunun en güzel göstergesi oldu. Feghouli bu süreci daha dirençli geçiriyor ve formuna daha hızlı kavuşacak gibi. Unutulmaması gerekirki Luyindama ve Diagneyide katarsak yorgun olan oyuncularımızın sayısı 4de çıkar. Ve bu oyuncularda ilk ve hatta ikinci etap kampına katılmayıp onlarda şu an bir uyum sürecinden geçiyor. Bunun yanında Diagneyi öldürmüşüz. Belkide haklı olarak belkide kendi suçu ama elimizdeki oynuyabilecek ve paea getirebilecek tek futbolcuyu taraftarımızla yönetimimizle beraber yedik bitirdik. Bu bütün uyum sorunu transfer sorunu ve yorgumluklarla büyük bir dezavantajla girdik sezona ve buna FFP sorununu bile anmadım. Bunuda düşünerek inanılmaz sorunlu ve yüklü bir sezon girişi yaptık. Bu nedenle kendimi zor tuttuğum halde sabır ve yine sabır ve destek diyorum!!!

2) Gelelim TFF'ye. Ben futbolu sadece saha kısmına değil özellikle saha dışında bakıyorum ve inanılmaz ve hayret verici bir şekilde Nihat Özdemir TFF nin başına geçiyor. Böyle bir fanatik insan nasıl başa geçer? Bu adamın geçmişine kimse bakmamışmı? Hatta Fenerbahçenin şike olaylarının öncesinde ve sürecinde sessiz ve gürültüsüz bir şekilde yönetimden ayrıldi buda benim açımda hayret vericiydi. Ve bizimde onu seçmemize bir anlam veremiyorum tabiki PARALAR NEREDE FIKRETI veto ettik ve buda beni sevindirdi. Aslında başkanlık yöneticilik başlığına çok söylenecek şeyler var ama bu gece fazla olur. Özdemirin kulüplerden bağımsız bir kişi olarak kulübümüz hakkında sarf ettiği sözler son derece talihsiz, saçma ve bir okadarda bir TFF başkanına yakışmıyacağı bir şekildeydi. Ancak en önemlisine gelelim FUTBOLDAN YÜZDE 1 BILE ANLAMIYOR!!!!
Ve bu soru futbolumuzun belini büküyor. Takımlarımızı yönetenler olsun TFF yöneticileri olsun hiçbiri futbolu bilmiyor ancak futbol sahnesini kullanarak kendilerini tanıtıp isim yapıp ve bu şöhreti şahsi işlerine yaraması için kullanıyorlar. Bunun en güzel örneğide içimizdeydi ve bizi borç bataklığına sürükleyen Ünal Aysal (ona kazandıranda Inan Kıraç).
Bu TFF başkanı sözleriyle öyle bir atmosfer yarattıki her kazandığımız maç sonunda neden kazandığımızı savunur olacağız. Ve bu atmosferi diğer takımlar bilinçli veya bilinç altı kullanıp onlarda bu atmosfere ortak olup karşımızda duracaktır. Böylelikle yalnız bir Galatasara elde etmek istiyorlar sanki işlerine yarıyacak. Ancak yabancı sayısıyla oynuyarak ki buna sayın Güneşde dahil sadece Galatasaraya sorun yaşatmak istemiyorlar aynı anda Fatih Terimin yaptıklarını teker teker geri çekerek Fatih Terimin izlerini silmeye çalışıyorlar.

Fatih Terim hiçbir türkün erişemiyeceği başarıları elde etmiş. Türkiye sınırlarını aşmış. Bunun yanısıra mert, delikanlı ve milliyetcidir. Bir sürü genç futbolcuyu dünyaya tanıttı. Cengiz Ünderl, Yusuf Yazıcı ve hatta Ismail köybaşının önünü açmış!!!
Niye? Çünkü yabancı sayıyı serbestleştirdi. Her takım gücü yetercesine yabancı transfer ediyor ancak bu saydığım oyuncular (Köybaşı hariç) yinede takımlarında ilk on birde mücadele ederek avrupaya bir anlamda mesaj gönderdiler. Neymiş? Bakın takımımda bu kadar çok yabancı olmasına rağmen ben yeteneğimle yinede onbirdeyim diye avrupada ses getirebiliyorlar. Öyleki sözde az yetenekli ve takımında yedek kalan bir Ismail Köybaşı bile La Ligaya transfer olabiliyor. Önemli bir bonservis bedeliyle ve bu kadar çok oyuncuyu biz ne zaman avrupaya satmışız? Yabancı sayıyla uğraşmaktansa gerçek sorunlarımız masaya yatırılmıyor neden? Çünkü bu sorunların öbür ucunda dikenler kendilerine batacakda ondan. 
Biz değerlerimize ne zaman engel olmazsak, ne zaman gerçek sorunlarla boğuşursak düzlüğe çıkarız. Ama bariz bir şekilde Fatih Terime kıskanma yarışındalar ve sadece art niyetli yöneticiler değil bunlara katılan bazı zavallı teknik direktörlerde var. Fatih hoca bunların hepsiyle tek başına savaşarak zaferden zafere koşuyor ve bu senede inşallah yeni bir zaferle tamamlarsa sonlarını getirir inşallah. 
Yinede aklımda şu soru kalıyor. Acaba bunca olanlara rağmen ve üretilen atmosfere ne zaman patlıyacağız. 30 milyonuz diyoruz ama ne zaman bir milyonumuzla TFF binasına yürüyeceğiz acaba? (Şiddetsiz protesto niteliğinde?)

Ahmet Yalçınkaya

YORUM EKLE

banner48