BRAND WEEK ISTANBUL İLHAM VEREN KONU VE KONUKLARIYLA DEVAM EDİYOR

Türkiye pazarlama ve iletişim endüstrisini, dünyanın en yaratıcı zihinleri ve işleriyle buluşturmayı hedefleyen Brand Week Istanbul, İkinci gününe geçtiğimiz sezon başlayan ve 2 saat içinde biletleri tükenen Alice Müzikali oyuncularından başarılı oyuncu Serenay Sarıkaya, ID İletişim Kurucusu Ayşe Barım, Zorlu Performans Sanatları Merkezi Genel Müdürü Murat Abbas ve BKM CEO’su Zümrüt Arol Bekçe’nin katılımıyla “Uygulama Hikayeyi Mükemmel Kılar” oturumuyla başladı.

BRAND WEEK ISTANBUL İLHAM VEREN KONU VE KONUKLARIYLA DEVAM EDİYOR

Gün boyu devam edenlerde farklı konu ve konukları ağırlayan Brand Week Istanbul, yapımcı Fatih Aksoy, oyuncu Seray Kaya ve The Walt Disney Company Türk Medya Birimi Genel Müdür Yardımcısı ve Satış Grup Başkanı Mehmet İçağasıoğlu’nun katılımıyla gerçekleşen “Türkiye’de Tutan Hikaye Yaratmak” oturumda Türkiye’deki dizi sektörü değerlendirirken, reklam verenlerin yeni dönemde aldıkları kadına şiddet gösteren içeriklere reklam vermeyeceklerini duyurmalarına da değinildi. Geçtiğimiz yıl youtube’da kendi kanalından yaptığı performanslarla adını duyuran başarılı müzisyen Zeynep Bastık, Hypers kurucu ortak ve CEO’su Tolga Akış’la birlikte katıldığı “Dijitalde Müzikle Keşfedilmek” başlıklı oturumda ise youtube yolculuğunu ve başarısındaki sırrı paylaştı.

İletişim ve pazarlama dünyasının, kreatif zihinlerini ve ses getiren işlerini buluşturan Brand Week Istanbul farklı konu ve konuklarıyla ikinci günde de ilham vermeye devam ediyor.

“Alice için dans seçmelerini yaptığımız gün ağlamadan duramadım.”

Geçtiğimiz sezon başlayan Serenay Sarıkaya’nın “ Alice” olarak izleyici karşısına çıktığı ve iki saat içinde biletleri tükenen Alice Müzikali oyuncularından başarılı oyuncu Serenay Sarıkaya, ID İletişim Kurucusu Ayşe Barım, Zorlu Performans Sanatları Merkezi Genel Müdürü Murat Abbas ve BKM CEO’su Zümrüt Arol Bekçe’nin katılımıyla gerçekleşen oturumda Alice’in çok kısa bir hazırlık sürecinden sonra hayata geçtiği ve uluslararası standartlarda gerçekleştirilen bir iş olduğu vurgusu yapıldı. Hem prodüksiyonu hem hikaye anlamında bakıldığında dünyadaki müzikaller skalasında çok iyi bir yere oturduğu dile getiren Murat Abbas, Alice’in Aralık sonu itibari ile 100.000 bilet satışını gerçekleştirerek Türkiye’de en fazla bilet satan etkinlik olacağını duyurdu.

Alice ile ilgili duygularını da paylaşan Serenay Sarıkaya, “Alice’in bütün süreci benim için çok heyecanlıydı. Bu salona ilk geldiğim günü hiç unutamıyorum. Buradaki dansçı seçmelerine özellikle katılmak istemiştim. Tek başıma, koca salon bomboştu.O kadar etkilendim, o kadar heyecanlandım ki ağlamadan duramadım.Çünkü gerçek olamayacak kadar güzel bir rüyaydı. Bunun gerçek olduğunu bilmek, yaşamak ve görmek muazzam bir duygu.İşin içine girdikçe de, o hazırlık süreçleriyle birlikte heyecanımız daha da arttı. Her defasında sahneye çıkana kadar ne kadar büyük bir şey yaptığımızı tarif edemediğimiz güzel bir rüya yaşıyoruz. O yüzden çok mutluyum. “dedi

“Kadın dizisi kadına şiddet içermek bir yana kadının varlığına bir saygı göstergesi olarak tanımlanabilir”

Pek çok başarılı televizyon yapımının arkasındaki isim olarak tanınan yapımcı ve yönetmen Fatih Aksoy, yarattığı işlerin yurtdışı adaptasyonları olmasına rağmen yakaladıkları başarı için, önemli olanın insanın var olduğu günden beri değişmeyen meselelere değiniyor olmasına bağladı. Habil Kabil’den beri devam eden kardeşlik meselesi, aşk meselesi, anne baba olma meselelerinin global meseleler olmasının altını çizdi. Şu an üçüncü sezonu ile büyük bir izleyici kitlesine sahip olarak yayın hayatına devam eden FOX TV dizisi “Kadın” üzerinden verdiği örnekle durumu anlatan Aksoy, Japonya’dan adapte ettikleri bu hikayenin Japon televizyonlarında 11. bölümde final yaparken Türkiye’de 70’den daha fazla bölüm yayınlanmasını ve hala devam edebilmesini de Türkiye izleyicisinin bu konulara olan ilgisi ile açıkladı.Türkiye’de yapılan dizilerin yurt dışına satılmasının oyunculuk ve yazarlık noktasında üretimdeki kişileri de etkilendiğini belirten katılımcılar, Türkiye’de izlenen ve uzun soluklu olan işlerin yurtdışında da izleyici karşılığı olduğunu belirttiler. Globalde henüz uzak doğu pazarında varlık gösterilemediğini de belirten katılımcılar, öncelikli hedeflerinin Çin ve Japonya pazarına girerek dizilerin ve Türkiye’nin tanıtımını burada da gerçekleştirmek istediklerini vurguladılar.Reklam verenlerin yeni dönemde aldıkları kadına şiddet gösteren içeriklere reklam vermeyeceklerini duyurmaları konusunda da The Walt Disney Company, Türkiye Medya Birimi, Genel Müdür Yardımcısı ve Satış Grubu Başkanı içeriklerinde böyle bir durum bulunmadığı için şu anda yayınladıkları bütün dizilerinin temiz içerik olarak tanımlanabileceğini, “Kadın” dizisi özelinde ise kadına şiddet içermek bir yana kadının varlığına bir saygı göstergesi olarak tanımlayabileceklerini belirtti. Buna ilave olarak da bu verilen reklam vermeme kararının globalde en fazla kadına şiddet uygulanan USA’da uygulanmazken, Türkiye pazarında böyle bir karar almaları konusundaki üzüntüsünü ifade etti.

“Benim kanalımın başarısı, plansız ama özenli bir proje olması”

Günün son oturumunda yer alan ve seslendirdiği şarkılarla kısa sürede büyük bir hayran kitlesine ulaşan Zeynep Bastık, başarısının sırrını çok samimi, doğal ve bir şey planlamadan ortaya çıkarılan ama aslında çok da özenli çalıştığımız bir proje. Başladığımız günden bugüne de bu samimiyetin izleyenlerimize geçtiğine inanıyoruz.” dedi.Türkiye’nin her yerinden amatörce müzik yapan herkesi kanalına aldığı ve onlara tek şarkı söyleme fırsatı sunduğu “Açık Koltuk” projesi için çok heyecan duyduğunu belirtirken, bu projenin amacını; genç ve yetenekli insanlara seslerini duyurma fırsatı vermek ve kendilerine entegre ederek birçok genci bir araya toplayıp genç müzik üreticileri topluluğu kurmak, bu kolaylığı herkese yaşatmak olarak tanımladı.

“Yaz aylarında dev bir robotu Mars’a göndereceğiz”

Bir Süpernova Nasıl Pazarlanır? sorusuna cevaben kısaca hikayesinden bahseden NASA Jet Propulsion Laboratory, Kreatif Direktörü Dan Goods, sunumunda tasarım okulundan mezun olduğu andan başlayarak NASA’da çalışma hikâyesini anlattı. Los Angeles’da bulunan bir NASA laboratuvarına başvuru yaptığı süreci de katılımcılarla paylaşan Goods, bu laboratuvarda artık 7 bin kişilik bir ekibe yöneticilik yapıyor. Goods, ekipte çok farklı disiplinlerden gelen bilim insanlarına hikâye anlatma ve anlayışı geliştirme çerçevesinde temel sorular sorarak anlamayı kolaylaştırdıklarını ifade etti.

Anlaşılması güç, teknik konuları merak ve ilgi uyandıracak şekilde sunmanın yaratıcı yollarını kendi yöntemiyle anlatan Goods, gezegenleri bilmeyen insanlara daha kolay anlatmak için tıpkı bir seyahat acentası gibi posterler hazırladıklarından bahsetti. Yaz aylarında dev bir robotu Mars’a göndereceklerini de belirten Dan Goods, Jüpiter’e gönderdikleri uydudan da inanılmaz görüntüler elde ettiklerini belirtirken, “Sadece bildiklerimize bakacak olursanız yalnızca büyüteçle bakmanız gerekir. Görünmez bir dünya bizi çevreliyor. Bence bu dünyada önemliyiz ve bunu unutmamamız gerekiyor.” diyerek sahneden ayrıldı.

“Türkiye toplumunda insanlar korku duygusundan ziyade korkudan daha öte bir duygu olan anksiyete içerisinde”

FutureBright Research’ün Kurucu ve Yönetici ortağı olan Akan Abdula, üreticiler ve markalar için günümüz Türkiye’sindeki tüketici davranışları ve tercihlerini yönlendiren bilinçaltı durumları anlattığı oturumda, Türkiye özelinde toplumun günümüzdeki yapısını ve ruh halini göz önüne alarak markaları tüketiciyi anlamaya yönelten tavsiyelerde bulundu.Markalara verdiği önerilerde öncelikle anksiyeteyi korkudan ayırarak anlamaya çalışmaları gerektiğinin altını çizdi. Türkiye toplumunda insanların korku duygusundan ziyade korkudan daha öte bir duygu olan anksiyete içerisinde bulunduklarını belirten Abdula, anksiyeteli tüketiciye gelecekle ilgili sözler vermenin bir anlamı olamayacağını yalnızca tüketiciyi bilemediği için gelecek ifadesiyle daha çok tedirgin edeceğini ifade etti. İkinci olarak markaların katmanlaşmaya katkıda bulunmamaları gerektiğini, herkesi birleştiren noktaları bulup markaların bu duygular üzerine gitmesi gerektiğini ifade etti. Bir başka başlık olarak anlamak ve regresif davranışlara düşmemek için daha entegre düşünmenin gerekliliğini vurguladı. Markaların bilgi metodolojilerini yapılandırarak regresif davranışla mücadele etmeyi öğrenebileceklerini ifade etti. Yine markaların kategorilerine göre “bağlantı kurma”nın anlamının önemine dikkat çekerek her markanın bağlantı istediğini ama kategorisine göre bu bağlantının farklılık gösterdiğini ifade etti. Son olarak da markaların artık kaynak konuşmayı azalması gerektiğini ifade eden Abdula, sonsuz harcamalar dünyasında olmadığımızı hatırlatırken kaynak harcama zamanı olmadığını daha çok harcayarak daha çok mutluluk vaad edilemeyeceğini söyledi. Markaların da empatik düşünmesi gerekliliği ve bir arada yaşama uygun olarak katmanlaşmayı desteklememesi gerektiği ile sözlerini tamamladı.

SIRADAKİ HABER

banner48