Fatih Terim’in kadro tercihinin değişmeyeceği, kazanan takımı bozmayacağı nı öğrendiğim dakika içime şüphe düştü.
Takım kazanıyordu. As oyuncuların yerineoynayanlar, eski takımı aratmıyordu ama iyi oyun devam edecek miydi? Bu düşüncelerle maçı izlemeye başladım. İlk dakikalarda Oğulcan acele ederek net bir pozisyonu heba etti. Ardından başladı Çin işkencesi. Sürekli top kaybı ve yan paslarla vasatı aşamayan bir oyun izliyorduk. Galatasaray pozisyona giremiyordu.İlk yarı
böyle bitti. İkinci yarıya adeta 1-0 yenik başladık. Büyük konsantrasyon eksikliği ile Karagümrük’ün kontra atağı, Marcao ve Saracchi’nin uyumasıyla gol ile sonuçlandı.
Galatasaray sonraki dakikalarda, rakibi ceza sahasına hapsetse de pozisyona giremedi.
Sonra Fatih Hoca çok geç sayılamayacak bir dakikada vasatı aşamayan Oğulcan ve Emre Akbaba’yı oyundan aldı. Doğru da yaptı. Emre Akbaba ve Oğulcan’ın gol katkısı olacaktır ama ilk onbirde oynayabilecek
oyuncular olmadığını düşünüyorum. Yerlerine  Galatasaray’a seri galibiyetler getiren kadronun en önemli iki oyuncusu Arda ve Belhanda oyuna girdi.
Galatasaray, daha organize olsa da, bu nasıl kaçtı diyebileceğimiz bir pozisyona giremedik. Tam o sıralar, maçın da önüne geçen hakem, pek doğru olmayan penaltı kararı sonrası, skoru dengeledik. Hoca haklı olarak galibiyet için oyuna müdahale etti.
Ama oyuna aldığı oyuncu Ali Yavuz Kol, bu seviyelerde oynamaya henüz hazır olmadığını gösterircesine adete 2 net pozisyonu heba etti. Hocanın tercihi bence hatalıydı. Ya Sekidika girmeliydi ya da Emre Kılınç oyunda kalmalıydı. Ali’nin daha pişmesi gerekir. Hoca’nın da Sekidika’ya daha fazla şans vermesi gerektiğini düşünüyorum.
   Bütün riskleri almışken,Ömer Bayram’ın teknik faul yapması gerektiği bir pozisyonda
kontra yedik ve Mevlüt Erdinç, tecrübesinde
usta bir bitiricilikle Karagümrük’e galibiyeti
getiren golü attı. Fatih Hoca, Mevlüt’ü Başakşehir’den almak istiyordu. Ama Başakşehir, Mevlüt’ü Fener’e vermişti. Hoca
haksız değilmiş, değil mi?
  Fatih Hoca’nın bir daha bu onbir ile başlayacağını sanmıyorum. Seri galibiyetler getiren, Sivas’ı deplasmanda yendiğimiz Ardalı,Belhandalı onbire geri dönecektir. Falcao’nun dönüşüyle ileri uçtaki kalite de artacaktır.
Gelelim hakeme. Türk hakemlerinin ortak özelliği olan bir eyyamcılığa imza attı. Fatih Hoca’yı oyundan attı. Ardından dengelemek
için lehimize tartışmalı bir penaltı verdi. Sonra maçın kontrolünü kaybetti. Sırasıyla Rocco ve Marcao’yu oyundan attı. Bunların hepsi, Fatih Hoca’nın oyundan atılmasıyla başladı. Maç içinde nabız yüksek olur. Oyuncunun suratına dokunan her oyuncu, oyundan atılmaz. Bence, Marcao’yu kolay attı. Sarı kartla geçiştirebilirdi. Galatasaraylı oyunculara kolay kart gösteriyorlar. Bu da yönetimin işi...
Hakemlerimiz kötü.Bu hakemlerle lig bitmez...

                                      Tan Özer