Ligin ilk yarısını moralli bitiren Galatasaray, geleceğe umutla bakıyordu. Umudun gerçeğe
dönüşmesi için, yapılan hatalar tekrar edilmemeliydi. Doğru kadro planlaması
oluşturulmalıydı. Nokta atışı, genç ve hızlı oyuncular transfer etmek, planlamanın ilk adımı
olmalıydı. Tam kadro çalışarak, iyi hazırlık dönemi geçirmek, diğer aşamaydı. Fatih Terim,
bunları gerçekleştirmek istiyordu.
Türkiye Kupası’nda Rizespor’la oynanan maç, Galatasaray’ın iyi bir hazırlık dönemi
geçirdiğinin sinyallerini verdi. Hazırlık süresinde, takım uyumu ve kaynaşması adına önemli
adımların atıldığı belli oluyordu.
Galatasaray, ligin ikinci yarısına Denizlispor maçıyla başladı. Hedef, ikinci yarıdaki ilk 5 maçı
kazanmaktı. Denizlispor maçı, üst sıralara tırmanmanın başlangıcı olabilirdi. Galatasaray,
Rizespor maçında olduğu gibi, bu maçta da topu kontrol eden, oyunu domine eden taraftı.
Galatasaray, Denizlispor maçında, hızlı, coşkulu, enerjik ve dinamik oynadı. Sarı kırmızılı
takım, birçok pozisyona girdi. Yeni transfer Saracchi’nin ortasında Emre Akbaba golü attı.
Galatasaray’ı öne geçirdi. İkinci yarıda, Galatasaray’ın tempolu oyunu devam etti. Falcao,
skoru 2-0 yaptı. “Galatasaray rahatladı, fark açılır.” derken, sarı kırmızılıların bu sezon
kâbusu olan duran toptan yenilen golle Denizlispor farkı bire indirdi. Galatasaray için stresli
dakikalar başladı. Denizlispor yüklendi. Pozisyonlara girdi. Maçın senaryosu, dramatik
Ankaragücü maçına benzemişti. Fakat sonuç, bu kez 2-1’lik Galatasaray galibiyetini
yazıyordu. Ligin ikinci yarısında Cimbomu başarıya ulaştıracak en önemli faktör, hızlı,
coşkulu, enerjik ve dinamik oyun olacak.
Galatasaray, iki farkı bulunca oyundan düşüyor. Bu durum, Denizlispor maçında yine
yaşandı. Galatasaray’ın maç kazanması için, ya farkı 3’e çıkarması lazım, ya da 2 farkı
bulduktan sonra gol yememesi lazım. Teknik heyet, buna çözüm bulmalı.
Galatasaray, şu ana kadar Henry Onyekuru, Marcelo Saracchi ve Jessi Sekidika’yı transfer
etti. Transfer sayısı 3 gibi görünebilir. Ama Linnes ve Emre Akbaba da yeni transfer sayılır.
Denizlispor maçında Saracchi, iyiydi. Enerjik, dinamik ve hızlı oyunuyla fark yarattı. Linnes,
maç eksiği olduğu için eski performansından uzaktı. Buna rağmen sırıtmadı. Galatasaray’da
defansın sağı ve solunda şu an için problem yok gibi görünüyor. Emre Akbaba’nın iyi
dönüşüyle, orta sahadaki sorun çözülecek. Lemina ise sahanın en iyilerindendi.
Emre Akbaba’nın bu kadar ağır sakatlıktan çıkıp, uzun süre sahalardan uzak kaldıktan sonra,
Rize maçında ve Denizli maçında etkili futboluyla skora katkı vermesi, her türlü takdiri hak
ediyor. Bu noktada Belhanda akla geliyor. Belhanda oynuyor. Kaç golü var? Bilinmiyor. Emre
Akbaba’nın oynamadığı zaman golü yok. Ama oynadığında ya asist yapıyor ya da da gol
atıyor. Belhanda aranmıyor.
Galatasaray, önümüzdeki 4 maçı kazanırsa, şampiyonluk havasına girmek için tünelin
ucundaki ışık görünebilir. Ama önce Konyaspor maçının kazanılması gerekiyor. Galatasaray,
şampiyonluk yolunda ilk finaline Konyaspor karşısında çıkacak.
Ahmet Ozan Gürsoy