10’suz Olmaz!

Değerli Ajans1905 Okuyucuları,
10 Numara Metin Oktay ile Galatasaray Ruhuna kazınmış bir formadır. Elini kalbine
götürerek verdiği poz “Metin Oktay Duruşu” olarak Türk Futbol tarihine geçmiştir.
Tabi biz Metin abimizi izleyemedik ama hep dinledik.

Fakat izleyip, gördüğümüz 10 numaralar da oldu. Örnek Prekazi. Tanju Çolak her ne
kadar 10 numaralı formayı giyip Avrupa Gol kralı olup, altın ayakkabı ödülünü
kazansa dahi, 10 numara pozisyonunda oynayan kişi 8 numara giyen Prekazi idi. Bu
takım Kupa-1 de Avrupa 3.sü oldu

Fakat akıllarda kalan ve bir tarih yazan, çıtayı yükselttik diyenlere inat çıtayı alıp
gelen ve UEFA ve Süper Kupa Şampiyonluğu yaşayan ve yaşatan efsane 10
numaramız ise malumunuz Hagi’dir. Hagi için yapılan “10’un Hikayesi” adlı belgesel
her Galatasaraylının izlemesi gereken bir şaheserdir. Özellikle Süper Kupa maçında
dünkü maçtaki gibi Real Madrid saldırıp, oyunu domine etmişken orta sahayı geçip
kaleye attığı şut gol olmasa da, Galatasaray’ın kendine gelmesini sağlamış ve bir
anda oyunun çehresi değişmiştir. Hagi’yi anlat anlat bitmez ki!

2008 sezonunda Kewel, Arda, Lincoln ve Baros’lu takım Avrupa’da neredeyse büyük
bir zafere daha imza atacaktı. Evimizde Bordeaux’u 10 Numara giyen Lincoln’ün
yürüyerek adam geçip Arda’ya attırdığı gol hala akıllarda. 3-1 den 3-3’e gelen maç
son dakika Sabri’nin golü ile 4-3 bitmişti. Maç sonrası başkanımız Adnan Polat,
UEFA kupasını bu sefer Fenerbahçe stadında kaldırmak istiyoruz deyince ortalık
karıştı. Fenerliler her gün ölüp ölüp dirildi. Hamburg maçında 2-0 öne geçip 2-3
yenildiğimiz maç sonrası derin bir nefes aldılar. Ama en büyük sorun Bülent

Korkmaz’ın Lincoln’ü kesmesiydi. Bu belki bir Avrupa şampiyonluğunu daha, belki bir
Türkiye şampiyonluğuna mal oldu.

Yine bir Fatih Terim döneminde, Real Madrid’e elensek de gönüllerde taht kuran bir
başka 10 Numara Sneijder idi. Özellikle 2 gün karda kışta oynanan Juventus
maçında turu getiren golü hala hafızalarımızda.

Neden bu kadar 10 numara anlattım size peki? Dün de yine bir Real Madrid maçı
vardı. 10 numarayı bu sefer, Sneijder henüz Galatasaray’dan ayrılmadan giyen bir
Belhanda vardı sahada. Sahada vardı diyoruz ama olmasa daha mı iyi olurdu
acaba? Sahi hangi Avrupa maçını kazandırmıştı bize bugüne kadar hatırlayan var mı
aranızda? Bir oyuncu kötü olabilir, formsuz olabilir ama lakayıt oynayamaz, artistik
hareketler yapacağım diye top kaybı yapamaz. 10 numara sorumluluk almaktır,
bunalım anında ateşleyendir. Bakınız Melo’ya, O da 10 numara giydi ilk geldiğinde.
Pozisyonu orası değildi ama ateşleyen, takımı ayakta tutan, sorumluluk alandı.
Bulduğu tek pozisyonda kaleciye topu nişanlayan Belhanda, bu yetmemiş gibi
çıkarken ıslıklara karşılık vererek sözleşmesini gönülllerde bitirdi. Top kayıpları bir
yana asıl seyirciyi kaybetti.

Maçı anlatmaya zaten gerek yok. Seri de Belhanda’ya katılınca golü yedik ve
Muslera yine 6 yememizi önledi. Ah Falcao olsaydı dedik. İyi bir Lemina’ya
ihtiyacımız olduğunu gördük. Fatih hoca da tüm bunların farkında. Ama bazı
oyuncuları satmak için böyle maçlarda oynatmak zorundasınız, Belhanda da
bunlardan birisi sadece!

Herkese sarı kırmızılı günler dilerim
Saygılarımla

Serdar ŞİMŞEK
Twitter: @spormuhendisi

banner48